STK’lardan yetkililere çağrı
STK’lardan Yetkililere Çağrı: Asrın Felaketi’nde Asrın Kararları Alınırken İlgili STK’ların Görüşlerini Alın!
Asrın Felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş Depremlerinin ardından Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve Müteahhitler Birliği ortak bir açıklama yayınlayarak; çarpık ve depreme dayanıksız kentleşmenin bedelinin çok büyük depremlerle ödendiğini, şehrin yeniden inşası sürecinde yetkililerin, ilgili Sivil toplum kuruluşlarından görüş alması çağrısında bulundu.
6 Şubat depremlerine ilişkin hazırladıkları raporu paylaşan sivil toplum kuruluşları, asrın felaketinden önce yetkililerin kendilerine kulak tıkadığını ancak büyük depremler sonrası kulak tıkamanın benzer sonuçları beraberinde getireceğine dikkat çektiler.
İşte STK’ların açıkladığı o rapor:
06.02.2023 TARİHLİ KAHRAMANMRAŞ MERKEZLİ DEPREM RAPORU
Biz Mimar, Mühendis ve İlgili Meslek Gruplarının defalarca dile getirdiği ve uyarılarda bulunduğu Deprem, 6 Şubat 2023 tarihinde gece saat 4.17 de çok büyük bir yıkımla gerçekleşti. Depremin şiddeti ve etkilediği alan o kadar büyüktü ki, bunun etkisinden kurtulmak, hepimiz için zor ve zaman alacak. Bu acıyı tekrar yaşamamak, hayatta kalanlarımız ve gelecek nesillerimiz için yeniden başlamak ve acı tecrübelerimiz ile yeniden ayağa kalkmak ve aynı yanlışların tekrarlanmaması için tekrar çalışmak, bu sefer sesimizi daha üst mercilere duyurmak zorundayız. Madem Asrın Felaketi deniyor o zaman Asrın Kararları alınmalı. Bu şehirde doğduk, bu şehirde büyüdük ve bu şehirde yaşamaya devam ediyoruz. Bu nedenle bizlere yeni yaşam alanlarımızı belirlerken, bizim istek ve taleplerimiz doğrultusunda imkanlarınızı seferber etmenizi, bu şehrin yeniden kurulması, geliştirilmesi süreçlerinde bizlerinde söz hakkının olmasını, görüşlerimizin alınmasını istiyoruz.
- Şehir İmar Planları ve Yeniden Yapılanma: Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Yürüttüğü İmar ve yeniden yerleşim alanlarının belirlenmesi konusunda, çekincelerimiz olduğu gibi bazı bölgelerimize itirazımızda var. Seçilen alanlardan özellikle Tomsuklu bölgesinin mevcut fay hattına çok yakın olmasının yanında Ofiyolit Dediğimiz Magmatik kayaçların bulunduğu bu jeolojik birimin su ve hava ile temasında bile kayaç halinden killeşmiş oturma ve şişme özelliği olan serpantine dönüşebildiği bu zemin grubunun yapılaşmada sakıncalı durumlara yol açabileceğini belirtmek isteriz. Aynı zamanda Önsen Bölgesinde sınırlı seviyede mevcut TOKİ’lerin oturduğu, bazalt kayaların olduğu fakat şehrin imar alanlarının bu bölgedeki gelişim yönünün tarım alanlarının ortasına yapılan önsen yolu ve köprüsünün bulunduğu yönde ilerlemesinin tekrar alüvyon zeminlerde ve tarım alanlarında şehirleşme olabileceği konusunda tasalanmaktayız. Ayrıca Kahramanmaraş Merkezinin uydu kentler ile 5 ayrı noktadan merkeze doğru hızlı ve etkili bir kalkınma ve ayağa kalkma yöntemi olmadığını Depremde zemin kalitesi nedeni ile neredeyse hiç hasar almamış olan ancak çarpık kentleşmenin olduğu Tekke, Serintepe, Mağaralı, Saçaklızade, Çamlık, Fatih, Sakarya, Yörükselim bölgelerinin kentsel dönüşüm kapsamına alınarak konut bölgelerinin bu alanlara yapılmasını, bu şekilde kentimizin merkezden kopmadan tekrar yapılandırılarak hızlıca ticaret ve sosyal hayatın normale dönmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
- Şehrin kalbi olarak nitelendirdiğimiz Trabzon Caddesi ve Azerbaycan Bulvarı: Şehrimizin kalbi olan bütün Maraşlıların hatırası ve geçmişi olan merkezimizin yeniden yapılandırılması konusunda, bizler bu bölgede bulunan dere yataklarının ve olası fay hatlarının incelenerek koruma ve sakınım bantları ile ıslah edilmesini bu alanların şehrimize yeşil alan ve doğal parklar olarak kazandırılmasını etrafında olan yapılaşmanındı zemin yapısına uygun gerekli mühendislik uygulamaları ile imar planlarının yapılmasını istiyor ve öneriyoruz. Burada yapılacak yeni imar planlarının mühendislik dışı problemden kaçma mantığı ile teknik olmayan ve hak sahipleri ile devletimizi karşı karşıya getiren uzun yıllar mahkemeler ile çivi çakılmayan içinden çıkılmayan uygulamalar yapılmaması konusunda uyarmak istiyoruz. Şehir merkezinde açık hava AVM’leri gibi trafiğe kapalı, insan odaklı ticari ve sosyal değeri yüksek dönüştürülmek üzere gelecek nesillere tarihimizi aktaran ve yaşatan bir uygulama olmasını talep ediyoruz.
- Deprem Sonrası Yapılan Tespit Çalışmaları ve Sıkıntılar. Depremden sonra yıkılmayan binalarda Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığının yürüttüğü hasar tespit çalışmaları ve akabinde itiraz süreçleri devam etmekte olup bu süreçte vatandaşların haklı tedirginlikleri oluşmaktadır. Bunun yanında tespitlerin çok hızlı ve yüzeysel olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu kaotik ortamda bunu fırsata çeviren ticari menfaatleri ile Depremde zarar görmüş birçok depremzedenin kandırılması söz konusudur. Ayrıca hasar tespit sonucuna göre birçok güçlendirilebilir ev ya da işyerinin detaylı teknik rapor hazırlanmadan mühendislik dışı kararlar ile yıkım kararının verilmesinin normalleşmeye etkisi eksi yönde olacağı gibi altından kalkılamayacak bir maliyetin çıkmasına neden olacaktır. Bu konuda siyasiler ve ulusal iletişim kanallarının Mevzuat konusunda vatandaşı bilgilendirmesi elzemdir.
- Kahramanmaraş’ın Kalkınması ve Normale dönüş haritası. Kahramanmaraş bir Sanayi Şehri olduğu gibi birçok Hizmet ve esnaf modeline sahip bir şehirdir. Bu nedenledir ki şehrimizin en hızlı normale dönüş yolu ; çalışanı, işvereni ve esnafı şehirde tutmak olacaktır. Bununda yolu Sanayi kuruluşlarının sıkıntılarını hızlıca gidermek, esnafa ve çalışana iş imkanını yeniden sağlamaktan geçer.
BİZLER DAHA ÇABUK AYAĞA KALKABİLMEK VE NORMALLEŞEBİLMEK ADINA AŞAĞIDAKİ SORLARIMIZA ACİLEN CEVAP VE ÇÖZÜM BULUNMASINI TALEP ETMEKTEYİZ! - İstişare toplantısında küçük ve büyük sanayi alanında üretimin durmaması için hızlı bir şekilde yapının bütününü etkilemeyen, sadece zarar görmüş kısmın güçlendirmesi ile alakalı bakanlığın ekip kurup bölgeyi projelendirmesi gerektiği konuşulmuştu.2018 yılından önce yapılan yapılar için performans analizi yapılırken, 2018 yılı Deprem Yönetmeliğine göre mi güçlendirme yapılacak. Sanayi yapıları güçlendirilerek kullanılabilecek mi, eğer güçlendirme olacak ise şartları ne olmalı bu konuda bir açıklama var mı?
- YİBF numarası alınmış, yapı denetim tarafından onaylanmış ama ruhsat için başvuruya girmemiş projeler iptal mi olacak? Yarım kalan ruhsat süreçleri ile alakalı bir yöntem belirlenmesini istiyoruz.
- Bölgede şu anda hızlı bir şekilde halk kendi imkânlarıyla tarlalarında üretimi hızlı ruhsatsız tek katlı geçici (kalıcı da olabilir) ruhsatsız, prefabrik ve çelik binalar yapmaya başladı. Bununla alakalı imkânı olanların kanuni çerçevede kendi konutlarını piyasadaki mühendislerin kontrolünde inşa etmesi için hızlandırılmış ruhsat sistemi mümkün kılınabilir mi? Aksi durumda kaçak köy yapılaşması hızlanacak görünüyor.
- Şehrin tekrar inşası sırasında iş imkânı açısından şehrimizdeki mimarlara mühendislere ve müteahhitlere istihdam sağlanacak mı? Bununla ilgili bir çalışma var mı yoksa dışarıdan gelen müteahhit ve taşeronlarla mı işler yürütülecek?
- Yapıda tek bir kolonda hasar olduğu için ağır ve orta hasar verilen binalar güçlendirme ile kurtarılabilecek olmasına rağmen yönetmeliğe göre ağır hasar verildiği için yıkım kararı mı alınacak?
- Güçlendirmeyi Çevre ve Şehircilik bakanlığı mı yapacak, özel firmalar da bu işi yapabilecek mi? Güçlendirme konusunda özel bir şartname yayınlanacak mı?
- Yıkılacak binalarda hak sahipliliği konusu ne olacak. Birden fazla hasarlı konutu olan bir vatandaş yıkılan her konutu için hak sahibi olabilecek mi?
- Kahramanmaraş’taki ruhsatı alınmış ve imalatı devam eden inşaatların durumu ile alakalı ne yapılması planlanıyor. Yapılacak Uygulamanın ne zaman ve hangi kurallarla devam etmesi düşünülüyor.
- Kahramanmaraş’taki mevcut imar planlarının akıbeti ne olacak? Kat yükseklileri değişirse, arsaların mevcut yoğunlukları ve yasal hakları nasıl korunacak?
- Hasarlı binalarda daire sahipleri ve arsa sahipleri ile müteahhit arasındaki hukuki süreç nasıl olacak?
Deprem Yönetmeliğinde ön görülen değerlerin üzerinde gerçekleşen (etkin yer ivme katsayısı 0,4 g alınırken, deprem bölgelerinde 1.60 g – 1.98 g arasında etkimiştir) dd2 deprem ivmesi değerlerinin iki katından fazla deprem ivmesi etkisi gösterdi. Dolayısıyla Deprem Yönetmeliğinde alınan değerlerin, yaşanan depremdeki değerleri karşılamadığı için, oluşan kusurlardaki sorumluluk, adli ve hukuki süreçte nasıl karşılanacak, Deprem Yönetmeliğinin güncellenmesi süreçleri ne olacaktır. - Yapı imalatı tamamlanıp bina sakinlerine teslim edilen dairelerde, sorumluluk anlamında zaman aşımı durumu olacak mı?
Örneğin; müteahhitler daireyi A şahısa satıp, A şahıs B şahısına sattıktan sonra, B şahsının binanın taşıyıcı unsurlarına müdahelesi sonrası, depremde deformasyon oluşturulacak şekilde hasarlar oluşuyor. Bu durumdan ne müteahhitin, ne de bina sakinlerinin haberi olmuyor. Ama kanunen binanın tüm sorumluluğu biz müteahhitlere yükleniyor. Bunla alakalı bir çalışma mevcut mudur?