Cildiniz Yaşlı mı Genç mi

Cildin yaşlanması çeşitli etkenlere bağlı olarak erken yaşlarda başlayabiliyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayşe Narin, cilt yaşlanması şikayetiyle 20-40 yaş aralığında pek çok insanın kendilerine başvurduğunu dile getirdi. Narin, yaşlanma karşıtı uygulamalarla ilgili önemli bilgiler verdi.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayşe Narin, yaşam koşullarına bağlı olarak bazı insanların cildinin daha erken yaşlandığını dile getirdi. Cilt gençleştirmesi ihtiyacıyla, genç ve orta yaş olarak tanımlanan 20-40 yaş aralığında pek çok insanın kendilerine başvurduğunu kaydeden Narin, genç kalmanın formülünü anlattı.

50 yaşında bin insanın çok güzel bir cilde sahip olabildiği gibi 30 yaşında bir insanın cildinin çok yaşlanmış olabileceğini ifade eden Dr. Ayşe Narin, “Kişi; güneş ışınlarından korunuyorsa, sigara ve alkol kullanmıyorsa, iyi besleniyor, iyi uyuyor, iyi şartlarda yaşıyorsa cildi geç yaşlanır” dedi.

Melaninin Önemi

Genetik faktörlerin de cildin yaşlanmasında etkili olduğunu kaydeden Ayşe Narin, beyaz tenlilerin cildinin esmer tenlilerden ince derili insanların cildinin de kalın derililerden daha erken yaşlandığını dile getirdi. Narin şunları söyledi:

“Vücudumuzdaki melanin pigmentinin güneşten koruyucu etkisi var. Hücre çekirdeğini şemsiye gibi örterek koruyor. Beyaz tenlilerde melanin pigmenti yeterince oluşamadığı için hücre çekirdeğinde erken hasar oluşuyor ve ciltte yaşlanma süreci daha erken başlıyor. Ayrıca, melanin hormonu uykuda salgılandığı için geç uyuyanların cildi de çabuk yaşlanıyor.”

Dr Ayşe Narin anti aging (yaşlanma karşıtı)  uygulamalarla ilgili şu bilgileri verdi:

Gençlik Aşıları ve Lazere Yoğun ilgi

Cilt yaşlanmasına bağlı; kırışıklık ve lekelenmelerin giderilmesi, cildin esneklik, canlılık ve parlaklığının geri kazandırılmasına yönelik medikal kozmetik yöntemleri uygulamalar yoğun ilgi görüyor. Eğer kişinin kırışıklıkları yeni başlamışsa ve sarkması yoksa, deri sağlığını yeniden kazanmaya yönelik anti aging uygulamalar yapılıyor. Gençlik aşıları, ince lazer uygulamaları, ışık sistemleri, radyo frekans, altın iğne ve PRP en çok tercih edilen yöntemler. Cildi gençleştiren ve daha uzun süre genç kalmasını sağlayan bu uygulamalara 18-40 yaş gurubu kadınlar ve erkekler yoğun ilgi gösteriyor. 40 yaşın üzerinde olup da cildi fazla yaşlanmamış bireyler de bu uygulamalardan iyi sonuç alıyor.

İş İşten Geçmeden Cildinize Bakım Yapın

Dr. Ayşe Narin, tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi cilt yaşlanmasında da erken teşhisin çok önemli olduğunu söyledi. Narin, yaşlanmanın yeni başladığı ciltlerde uygulamalardan çok daha iyi sonuç aldıklarını, çok tahrip olmuş ciltlerde ise belli bir noktaya kadar iyileştirme sağlayabildiklerini kaydetti. Narin, “İhtiyaçları zamanında karşılamayıp biriktirirseniz sonra eski haline getirmek mümkün olmuyor. Kayıplar ciddi oranda arttıysa onu bir noktaya kadar düzeltilebiliyoruz” dedi.

Dr. Ayşe Narin şunları söyledi:

 “Yüzümüzde ve vücudumuzda bir derimiz var, bir de deri altı yağ dokumuz var. Eğer yaşlanma ve tahribat sadece derideyse anti aging uygulamalarla derinin kalitesini iyileştirmek, kırışıklıkları gidermek, eski canlılığını, esnekliğini ve parlaklığını kazandırmak mümkün. Ancak yaşlanma daha derinse. Derinin kalitesini iyileştirmek yeterli olmuyor. O zaman deri altını doldurmak, boşalan yağları yerine koymaya çalışmak gerekiyor. Çok fazla esneme, gevşeme varsa o zaman dolgu bile tutmuyor. Hastaya iple germe ya da cildi çok gevşekse ameliyat öneriyoruz.

Cildimizin yaşlanmaya başladığını nasıl anlıyoruz?

Deri yüzeyinin görüntüsünün bozulması, derinin incelmesi veya kalınlaşması, yüzde, göz ve dudak çevresindeki ince kırışıklıklar ciltte yaşlanma belirtileri olarak ortaya çıkıyor. Görsel olarak bunu algılayabiliyoruz. Cildin eski gerginliği bozuluyor, küçük güneş lekeleri ortaya çıkmaya başlıyor. Bazı insanlarda derinin yaşlanmaya başlamasıyla birlikte daha kalın, daha sert bir deri oluşurken bazılarında tam tersine daha ince, kolay hasar gören bir cilt ortaya çıkıyor.”

 Dr. Ayşe Narin cildin daha geç yaşlanması noktasında şu önerilerde bulundu:

Sigarayı bırakın. Sigara kromozon yapımızı bozuyor. Sigara içenlerin ağız çevresinde ve yüzünde daha fazla yaşlanma oluyor. Sigara içenlerin cildi esnekliğini kaybediyor ve daha erken yaşlanıyor. 

Uyku düzenine dikkat edin. Gece uykusu sırasında salgılanan melatonin ve büyüme hormonları vücudumuzu ve derimizi gençleştirici etkisi var. Bu nedenle geç yatma alışkanlığınız varsa cildiniz de erken yaşlanıyor.

Güneş ışınlarından korunun. Güneş ışınlarının yaşlandırıcı etkisi var. Bu nedenle cildimizin açıktaki yerleri olan yüzümüz, boynumuz ve ellerimiz daha erken yaşlanıyor. Güneşten sakınmalı ve cildinizi güneş kremi ile korumalısınız.

Sağlıklı beslenme önemli. Yağlı beslenme, fazla şeker ve tuz tüketimi, alkol gibi etmenler cildimizin daha hızlı yaşlanmasına neden oluyor. Bu nedenle dengeli ve sağlıklı beslenmeliyiz.